Dış Görünüş

Dış Görünüş meselesi… ve Zoom/Teams’de bile gözlemleniyoruz

Dış görünüş kıyafetten ibaret mi; yoksa, bazı mesajlar da içeriyor mu?

Benim yaşımda olan beyaz yakalılar iş yaşamında giyim kuşamın uğradığı değişimi çok geniş bir yelpazede gözlemleme fırsatı buldu.

Ben ilk işe girdiğim yıllar (90’ların başı) kravatsız bir gün bile işe gidemezdim. Bırakın kot pantolonu, takım elbise yerine kumaş pantolon ve ona uygun bir spor ceketle gittiğim günlerde bile, kendimi fiziksel olarak daha rahat hissetsem de o gün üst yönetimle daha önceden planlanmamış, sürpriz bir toplantıya çağrılırsam diye strese girerdim…

Daimler Benz’de ciddi Alman ekolünün bu konuda geçirdiği evrimi bizzat yaşadım mesela. Bundan 12-13 yıl önce başladı değişim. Geniş katılımlı uluslararası toplantılarda Almanlar önce kravatı attılar; bunu kompanse etmek için kravatsız giydikleri takım elbiselerini (hele o gün sunum falan yapacaklarsa) ceketlerin göğüs cebine koydukları birer mendille dengelemeye çalışıyor gibiydiler. Sonra hızla o takım elbiseler pantolon-cekete ondan da kot pantolon ve cekete dönüştü. Sonra ceketler mont veya hırkaya, makosen ayakkabılar da spor ayakkabılara evrildi. Şimdilerde kotlar iyice eski(til)miş gözükenlerden seçilebiliyor. Ve 12-13 yılda gelinen noktada artık çoraplar falan da çıkartıldı! Uluslararası toplantılar için seyahatler öncesi davetlilere yollanan duyuruların bir yerine mutlaka sıkıştırılan “smart casual” ricası olurdu. Benim gözlemime göre kıyafet serbestliğine şu noktada sınır çekiyordu o rica: Kotunuz delik deşik bile olabilir ama mutlaka üzerinizde gömlek olsun! Gerçekten de o ‘smart casual’un içinde yer alan ‘smart’ yüzünden herhangi bir türden tişörtle katılamazdı kimse…

Racon buydu… Belki hâlâ da öyledir.

Başka sektörlerde veya ülkelerde durum farklı olabilir ama benim gözlemim bu. Mesela bizim ülkemizde de şu var: İstanbul dışına çıktıkça şirketlerde kravat takma oranı (sektörden bağımsız olarak) belirgin biçimde artıyor.

Erkeklerin kıyafetlerinden bahsettim; kadınların iş yerinde giyim tarzları son 15 yılda erkeklerinki kadar değişime uğramadı diye düşünüyorum…

Bu satırları okurken  “İşimi iyi yapayım yeter, dış görünüşüm neden bu kadar önemli ki?” diye düşünen gençlerin olduğunu tahmin edebiliyorum. Kusura bakmasınlar; bu yorumlarını tatlı fakat romantik bir yaklaşım olarak görüyorum… Ve keşke kurumsal hayat o kadar romantik olsa…

İş dünyasında rahat olmak iyi fakat dış görünüşün bir süs değil de bazı şeylerin sinyali olduğunu unutmamak gerek.

Doğrudur, yanlıştır… İlk izlenimlerin birkaç saniyede oluştuğu bir dünyada, ne dediğimizden önce nasıl göründüğümüzle algılandığımızı unutmayın lütfen.

Dış görünüş dediğimiz şey de sadece “gömlek mi, tişört mü?” tartışması değildir.

Dış görünüşün karşı tarafa verdiği önemli sinyaller var: Kendimize ve etrafımıza gösterdiğiniz özen gibi

Temizlik gibi

Beden dilimiz gibi…

Hiçbir kurumun el kitabında yazmaz ama çoğu kişi bilir ki, iyi giyinen biri kendine saygısı olan biridir ve muhtemelen çevresine ve işine de özen gösteriyordur.

Zoom/Teams geldi şıklık (daha da) bozuldu

Uzaktan çalışma devri başlayınca, pijamalı, şortlu toplantılar gibi garip toplantılar başladı. Ama sonra bir şeyi fark ettik (mi) ki: Kamera karşısında bile dış görünüş önemli.

Bazen çok farklı sektörlerden bireysel katılımcıların olduğu online eğitimlere katılıyorum. Ekran karşısında yakasının biri göğe diğeri yere bakan, saçı başı dağınık veya sürekli saçıyla oynayan (genelde hanımlarda gözlemliyorum bunu) kişileri dinlemekte, söylediklerini daha en baştan ciddiye almakta zorlanıyorum. Elbette konuşmaya başladıklarında onları söyledikleriyle, söylediklerinin içeriğiyle değerlendiriyorum; ama ilk izlenimde “sınıfta kalan” kişileri ciddiye almak biraz geç başlıyor bende. Buna gerek var mı? Çok mu zor ekranın karşısına da azıcık özeerek geçmek..?

Arka planda gözükenler de beni etkiliyor mesela.. Arkalarında peluş oyuncaklar veya elbise askıları (abartmıyorum) gözüken katılımcıların anlattığı şeylere odaklanmam genelde daha zor oluyor. Veya odaklansam bile, toplantıdan sonra o kişilerin söylediklerinden çok, garip görüntüleri kalıyor aklımda…

Çünkü artık ofis yok diye aşırı gevşemek bu kez de yeni düzene saygısızlık gibi geliyor…Ekranlar artık bizim mikro ofislerimiz.

Özetle dış görünüş önemli

Çünkü özsaygıyı gösteriyor ve karşı tarafa ciddiyetimize dair sinyal veriyor. Yaptığımız işe olan bağlılığımızı bile dışarıya taşıyor.

Temsiliyet meselesi de zaten mâlumunuz. Çalıştığımız kurumu temsil ettiğimizi hatta bize delege edilen bir işte bağlı olduğumuz yöneticiyi de temsil ettiğimizi unutmayalım…

Yani aslında mesele şıklık meselesi değil, karşıya doğru mesajı vermek meselesi.

Seni ve bu olayı ciddiye alıyorum” mesajı vermek istiyor muyuz istemiyor muyuz?

Mesel bu!

Peki ya sizce? Görünüş sizce de önemli mi? Yoksa görünüşe verilen önem gereksiz bir abartı mı? “İşini iyi yapmak” tek başına yetiyor mu?

 

Yazı Bağlantısı: LinkedIn

Yazar: Tayfun Öneş