Kendini Tanımak

Kariyer yolculuğunda önemli anahtarlardan biri : Kendini Tanımak
Carl Jung “Kendini tanımak, başkalarını anlamanın ilk adımıdır” der. Buna yüzde yüz katılıyorum. İnsan ilişkilerinin temel taşını farkında olalım veya olmayalım kendimizle olan ilişki oluşturuyor.

Hepimizin hayatında çevremizdeki insanları anlamakta zorlandığımız dönemler olmuştur. Maalesef o dönemlerde, önce kendimize dönüp bakmamız gerektiğini unutabiliyoruz. Hâlbuki, başkalarını iyi anlamak (veya anlayamasak bile bundan olumsuz etkilenmemek) aslında insanın kendi iç yolculuğuna çıkmasıyla başlıyor.

Kendini tanımak ise, uzun soluklu bir yüzleşme süreci. Güçlü yönlerimizi, #motivasyon kaynaklarımızı, zaaflarımızı ve korkularımızı tüm açıklığıyla keşfetmek bazen büyük cesaret istiyor. (O yüzden başkalarını anlamakta zorlandığımız dönemlerde kendimize dönüp bakmayı pek sevmiyoruz) Oysa işte bu, kendimizi tanıma sürecinde farkındalığımızın yüksek olması, hem kişisel hem de profesyonel yaşamda fark yaratıyor. Bir #koç ve #mentör olarak, kendini tanımanın insan hayatındaki dönüştürücü etkisini sıkça gözlemliyorum.

Üstelik herkes gibi ben de bu süreci bizzat yaşadım. Genç yaşlarımda, bana yeni bir yöneticilik görevi ve sorumluluğu verildiğinde hem sevinir hem de çok gerilirdim. Kendimi tanımanın önemi konusunda farkındalığım o zamanlar olmadığından (veya çok az olduğundan diyelim) özellikle yöneteceğim ekibi tanımadığım her yeni görevde çok büyük bir stres yaşıyordum. “Ya bana uygun olmayan, yönetemeyeceğim insanlarla çalışmak zorunda kalırsam” ; diye düşünüp bu belirsizliğin beni baskı altına aldığını hissediyordum. Yıllar geçtikçe elbette bu stresim azaldı. Ve zamanla şunu fark ettim: Bu olumlu gidişatın sebebi sadece yaptığım veya yeni görevimde yapmam istenen işlerle ilgili tecrübelerimin artmış olması değildi. Aynı zamanda kendimi tanımaya başlamıştım. Kendimi tanıdıkça da, ekip üyelerinin nasıl kişiler olacağının öneminin azaldığını, onları yönetmemin bu sayede daha kolay olduğunu gördüm.

Zamanla neleri iyi yaptığımı, hangi durumlarda daha dikkatli olmam gerektiğini daha iyi biliyordum. Kendi güçlü yönlerime güveniyor, zayıf yönlerimi de kabul ediyor, geliştirmeye özen gösteriyordum. İşte bu #farkındalık, başkalarını anlama ve onlarla etkili iletişim kurma becerimi çok olumlu etkiledi. Bu tür atamaların bende oluşturduğu #stres yerini zamanla keyife bırakmıştı. Tabii ki, her yeni ekibin iç dinamikleri farklıydı ve kendimle ilgili, yöneticilik tarzımla ilgili ince ayarlar çektiğim oluyordu; ama, artık temel noktanın başkalarını tanımaktan çok, kendimi tanımak olduğunu anlamıştım.

Bir koç olarak, bu içgörüyü menteelerime de aktarıyorum. Onlara, başkalarıyla yaşadıkları çatışmalara veya belirsizliklere çözüm ararken önce kendilerine bakmalarını öneriyorum veya bu doğrultuda yönlendiriyorum. Çünkü kendini tanıyan bir birey, bir çok konuda daha özgüvenli ve daha tutarlı adımlar atıyor, dolayısıyla daha başarılı oluyor.

Sizi Düşünmeye Davet Ediyorum

Bu kısa yazının ardından düşünmeniz için size tek bir soru sormak istiyorum:

Şu sıralar ilişkide en çok zorlandığınız bir insanı ve onunla olan ilişkinizi biraz düşünün… O ilişki en çok hangi noktalarda sizi kendinizle yüzleştiriyor?

Bununla ilgili düşüncelerinizi size bırakıyorum.

Sizce “kendini tanıma” düzeyiniz empati kurma kapasitenizi ne kadar etkiler?
* Çok etkiler
* Orta düzeyde etkiler
* Hiç etkilemez
Görüşlerinizi yorumlara bırakmanızı çok isterim.

Sevgiler

Tayfun Öneş

Yazar: Tayfun Öneş